Profile
English
Turkish
Languages
  • Bulgarian
  • English
  • French
  • German
  • Greek
  • Italian
  • Spanish
  • Turkish
Languages
  • Bulgarian
  • English
  • French
  • German
  • Greek
  • Italian
  • Spanish
  • Turkish
  • Bulgarian - Math
  • English - Math
  • Тълковен
[ ]
    +
    English
    `~
    1!
    2@
    3#
    4$
    5%
    6^
    7&
    8*
    9(
    0)
    -_
    =+
    DeleteDelete
    TabTab
    qQ
    wW
    eE
    rR
    tT
    yY
    uU
    iI
    oO
    pP
    [{
    ]}
    <>
    CapslockCapslock
    aA
    sS
    dD
    fF
    gG
    hH
    jJ
    kK
    lL
    ;:
    '"
    \|
    EnterEnter
    ShiftShift
    zZ
    xX
    cC
    vV
    bB
    nN
    mM
    ,<
    .>
    /?
    ShiftShift
    CtrlCtrl
    AltAlt
    SpaceSpace
    AltAlt
    CtrlCtrl
    Add to
    • Create New List
    Close
    Add to
    Name:
    Back Create
    /blou/ e. (rüzgar) esmek; üflemek; (rüzgar, hava akımı) uçurmak, sürüklemek; üfleyerek/hava vererek biçimlendirmek; üflemek, üfleyerek çalmak, öttürmek; çabuk çabuk solumak; (sigorta, vb.) atmak, yanmak (sigorta, vb.) attırmak, yakmak; kon. çarçur etmek; lanetlemek, kargışlamak ¤ a. esinti, rüzgar; üfleme; darbe; vuruş; çalım, böbürlenme blow down devirmek, yere yatırmak; istim boşaltmak blow hot and cold (about) kon. bir iyi davranmak bir kötü davranmak, oyun oynamak blow hot and cold daldan dala konmak blow in arg. çıkıp gelmek, damlamak; (petrol kuyusu) üretime başlamak blow one's brains out kurşun sıkıp beynini patlatmak blow one's own trumpet/horn kon. kendisini övmek blow one's top/stack kon. tepesi atmak blow out sönmek; üfleyerek söndürmek; (lastik) patlamak; havaya uçmak; havaya uçurmak blow over unutulmak blow sb up azarlamak, paylamak blow sb's cover kimliğini ortaya çıkarmak blow sth up önemini abartmak; (fotoğraf, vb.) büyütmek blow up parlamak, birden kızmak; patlak vermek; şişirmek; patlatmak, havaya uçurmak; patlamak, havaya uçmak blown oil havalandırılmış yağ come to blows yumruk yumruğa gelmek