/bul/ a. hayb. boğa; çam yarması; erkek fil; borsacı; arg. aynasız, polis; arg. saçma, zırva; spekülatör, vurguncu a bull in a china shop kon. kıçıyla dünyayı deviren kimse, sakar bull market iyimser piyasa, borsa fiyatlarının yükselmesi bull pine orm. çıralı çam, akçam bull speculation değer yükselişi üzerinden spekülasyon bull the market borsa piyasasını yükseltmek bull wheel mak. sondaj çarkı not know a "B" from a bull's foot elifi görüp mertek sanmak take the bull by the horns kon. güçlüklere cesaretle karşı koymak, gözünü daldan budaktan esirgememek