/du:/ e. yapmak, etmek; yeterli olmak, yetmek; kazıklamak; kon. cezalandırmak; hizmet etmek; -i oynamak, taklit etmek; düzeltmek, düzenlemek; temizlemek; hazırlamak; davranmak, hareket etmek; uygun olmak ¤ a. kon. İİ. büyük toplantı, parti; /dou/ müz. do notası do a bargain pazarlık etmek do a double take gözlerine inanamamak do a service hizmet etmek do away with son vermek, bitirmek, kaldırmak; kon. öldürmek do business (with) (ile) iş yapmak do for sb kon. ev idare etmek, bakmak; mahvetmek do for sth kon. işe yaramak do in kon. öldürmek; çok yormak do one's best elinden geleni yapmak do option business primli işler yapmak do out of kon. -den etmek do out kon. tepeden tırnağa temizlemek do over tekrarlamak; yeniden düzenlemek do retail business perakende iş yapmak do sb in öldürmek; yorgunluktan öldürmek do sb out of sth (kd) aldatmak, elde etmesini önlemek do sb over iyice yumruklayıp dövmek do sth hands down bir işi parmağının ucuyla çevirmek do sth up yenileştirmek, onarmak; kapatmak, iliklemek, bağlamak do up iliklemek; onarmak; (kendini) güzelleştirmek; (paket) yapmak, sarmak do wholesale business toptan ticaret yapmak do with gereksinmek, istemek; zamanını geçirmek; yapmak; ile ilgisi olmak do without sız idare etmek dos and don'ts davranış kuralları how do you do (tanıştırılınca) nasılsınız, memnun oldum make do (with sth) (ile) idare etmek